Hikayemiz

Manus in Mano, Latincede “el ele” anlamına geliyor. Bizim için bu ifade yalnızca bir birlikteliği değil; aynı zamanda emeği, dayanışmayı ve zamansız bir estetik anlayışını temsil ediyor.

İstanbul’un kalbinde, Kapalıçarşı’daki atölyemizde doğan Manus in Mano markamızla, 925 ayar gümüş, altın kaplama ve doğal taşlardan ürettiği her parçayı el işçiliğiyle şekillendiriyoruz. Her bir tasarım; taşıdığı malzemenin değerini, işçiliğin emeğiyle bütünleştirerek bir enerjiyi benimsiyor ve bir hikâyeye dönüşüyor.

Son yıllarda artan endüstriyelleşme, aynılaşma ve fabrikasyona karşı bir duruş sergileyen markamızla, lokal üreticileri destekleyerek sürdürülebilir bir üretim standardı benimsiyoruz. Manus in Mano olarak, benzersiz olanın peşinden giden; az sayıda, özenle ve bilinçle üreten bir marka olarak öne çıkmayı hedefliyoruz.

Koleksiyonlarımız; doğadan figürlere, taşların enerjisinden sezgisel duygulara uzanan farklı ilhamlarla şekilleniyor. Her parça; kendini ifade etmenin zarif bir yolu, kişisel bir hatırlatma, kimi zaman da bir niyet nesnesi olarak karşımıza çıkabiliyor. 

Markamızın en büyük ilhamı ise, üretimde söz sahibi olan ve birbirine destek veren kadınlardan geliyor. Tıpkı kurucumuz Tilbe’nin kendi hayat yolculuğundaki keşfi gibi; kendi sesini bulmak isteyen, özgün tarzını cesurca taşıyan ve hayallerinin peşinden gitmekten korkmayan bütün kadınlara hitap ediyor. 

Manus in Mano olarak sadece tasarımlarımızla değil, markamızın taşıdığı enerji ve anlamla da değer yaratmaya devam ediyoruz. Hikayemize ortak olmak isteyen herkesi de bu yolculuğun parçası olmaya davet ediyoruz.